• Eyalet Genclik birligi cemaat kütügü calismalari sürüyor

    Heilbronn: Baden Württemberg Karadenizliler Derneği 29.12.2013 pazar günü İlsfeld'de 6. Karadeniziler Gecesini düzenledi. Etkinliğe katılan çok sayıda Karadenizli, kemençe ve tulum eşliğinde sahne alan yöresel sanatçılarla saatlerce horon oynayıp, kültürlerini yaşama imkanı bulup kaynaştılar. Geceye bölgede faaliyet gösteren Türk dernek başkan ve yöneticlerinin yanı sıra Stuttgart Başkonsolosluğu muavin konsolos Şefik Karafilik katıldı. Read More
  • Afis Eylemi Müslümanlarin Tamamini Süpheli Konumuna Düsürüyor

    Aşağıda adı geçen çatı örgütleri ve Müslüman dini cemaatler, Federal İçişleri Bakanlığı tarafından „Güvenlik İşbirliği İnisiyatifi“ çerçevesinde başlatılan ve federal düzeyde afiş ve posta kartı kampanyası ile çeşitli medya organlarına verilecek ilanları kapsayan „kayıp (aranıyor)-kampanyası“ndan dolayı, konunun anlaşılmasını sağlamak amacıyla aşağıdaki açıklamanın yapılması elzem olmuştur: Read More
  • Ramazan Bayrami Mesaji

    Ramazan ayının sunduğu manevi bir mevsimden yeterince istifade etme çabası içinde, artan kulluk bilinciyle bir ayı tamamlayarak yeni bir bayrama ermiş olmanın huzuru ve şükrü içerisindeyiz.  Read More
  • Gencler Iftarda bulustu

    DİTİB Württemberg Eyalet Gençlik Teşkilatının ilk kez düzenlediği iftar programında Baden-Württemberg‘in DİTİB camiilerinde faaliyet gösteren gençler ve Baden ile Württemberg Eyalet Birliği Üyeleri buluştu Read More
  • Baden Eyalet Genclik Teskilati kuruldu

    Baden eyaletinde bulunan 60 DİTİB cemaatinin gençleri 14 Temmuz 2012 tarihinde Gençlik Teşkilatı‘nı kurdular. Eyalet içindeki mevcut gençlik grupları bu sayede müslüman gençlerinin temsilciliğini gerçekleştiriyor.  Read More
  • Aalen Camii'nin acilisi

    Aalen'deki cami açılışına Württemberg Eyalet Birliği ve Eyalet Birliği Gençlik Kolu da katıldı. Bununla birlikte kısa bir buluşmada bir araya gelip, yeni gelişmeler üzerinde istişare ettiler.  Read More
  • Mangal Keyfi

    Nach einer anstrengenden Vorstandssitzung lud die DITIB-Jugend Murrhardt zum gemeinsamen Grillen im Grünen ein. Viel Musik, Spiel und Spaß waren Programm. Zur Einsicht: Zusammenfassung der Jahresplanung. Read More
  • Kurulus

    17.03.2012 cumartesi günü Stuttgart-Feuerbach Camii’nde gerçekleşen ve DİTİB cami derneklerinden delege olarak gönderilen yaklaşık altmışın üzerinde gençten oluşan Kurucu Genel Kurul Toplantısı’nda DİTİB Württemberg Eyalet Birliği Gençlik Teşkilatı (DİTİB Landesjugendverband Württemberg) kuruldu.  Read More
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8

Afis Eylemi Müslümanlarin Tamamini Süpheli Konumuna Düsürüyor

 “Aslında İyiliğini İstemiştim” Demekle iyilik Yapılmaz!

  1. Haziran 2011’de start verilen „Güvenlik İşbirliği İnisiyatifi“, Federal İçişleri Bakanlığı nezdinde gerçekleşen bir çalışmadır. Sözkonusu İnisiyatiften beklentimiz, Federal İçişleri Bakanlığı’nın ukdesinde bulunan, her türlü aşırılığa karşı uygun tedbirlerin geliştirilmesi ve uygulanmasında güçbirliği yapmaktı.

  2. „Güvenlik İşbirliği İnisiyatifi“nin başlangıç döneminde, Federal İçişleri Bakanlığında Müslüman kuruluş temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen ilk toplantı, Nazi terörürü kurbanlarının gündeme alındığı NSU cinayetlerinin aydınlatılması ve bu bağlamdaki gelişmelerin gölgesinde yapılmıştı. Kasım 2011’de kısa vadede gerçekleşen bu ilk çalışma NSU davasındaki gelişmeler hakkında görüş alış-verişi için değerlendirilmişti. Bu durum, katılımcılar açısından toplantının içerik ve biçim olarak yeniden değerlendirilmesinin ne kadar acil ve gerekli olduğunu ortaya koymuştu. Müslümanların ve göçmenlerin de güvenlik ihtiyacını karşılayan sözkonusu değerlendirme, bugüne kadar hayata geçirilemedi. Müslüman temsilcilerin Şubat 2012’de kaleme aldıkları bu durumu ele alan yazı ise şimdiye kadar cevapsız kaldı. Diğer konulardaki başvurular da aynı şekilde cevaplanmadı veya ihmal edildi. Federal İçişleri Bakanlığı’nın görüş almadan hazırladığı „bağış broşürü-Spendenbroschüre“ buna örnektir. Müslüman ortakların kabulüne dayalı ve eşit seviyeli bir ortaklık bu yüzden ne çalışma süreçlerinde, ne de iletişimde, sözkonusu işbirliğine yansıtılamadı. Federal İçişleri Bakanlığı’nın „Güvenlik İşbirliği İnisiyatifi“nde ortaya çıkan sonuçları, çoğu kez oylama ve onaylamaya gerek duyulmadan bilgilendirme metinleri kapsamında duyuruldu. 

  3. Her ne kadar, Mart 2012 tarihinde gerçekleşen„Inspire, YouTube & Co“ başlıklı sempozyum,  Almanya’daki farklı aşırı cereyanları ve iletişim yollarındaki paralellikleri anlatıyor idiyse de, tarafımızdan dile getirilen yeniden değerlendirme talebi, dikkate alınmadı. Halihazır tartışılmakta olan „kayıp-(aranıyor)kampanyası“ hakkındaki ön düşünceler ilk kez Mart 2012’de dile getirilmiş ve o esnada karşı duruşumuz kesin dille ve açıkça ifade edilmistir. Afişlerin son durumu, yayınlanana kadar resmi yazıya eklenerek bildirilmedi. Ancak ilk taslak, müslüman kuruluşlar tarafından sempozyum esnasında zaten sert biçimde eleştirilmişti. Anlaşılan odur ki, sözkonusu çalışmaya, uygulanması ve olası tesirlerine yönelik endişe ve çekincelerimiz, Federal İçişleri Bakanlığı tarafından dikkate alınmamıştır. Bu işleyiş biçimi de ihtiyaca uygun ve sonuca dayalı iletişim beklenti ve standartlarını yansıtmamaktadır. Her ne kadar, „Güvenlik İşbirliği İnisiyatifi“ ortaklarının sadece formalite gereği vitrinde değil, özde ve öncü sıfatıyla bu sürece dahil edilmelerini ihtiyaç ve zorunluluk olarak görsek de, bu durum, ulaşılamayan bir ideal olmanın ötesine gidememektedir. Böylece birlikte omuzlanan yük ve buna bağlı olarak birlikte taşınabilecek sonuçlara ulaşılması imkansızlaşmaktadır.

  4. Bu haliyle afiş eyleminin asıl hedefinden olabildiğince uzaklaşacağı ve yeni çatışma alanları yaratacağından endişe etmekteyiz. Bu durum, farklı medya ortamarında geri bildirimler, yorumlar ve tartışmalarla güçlenmektedir. Bu his, sadece „aranan zanlı“ olarak ilan edilen ve böylece suçlu hale getirilen görünürdeki hedef kitlesine mahsus değildir. Daha ziyade toplumsal birlikteliği uzun vadede zedelemeye ve toplumun derinlerine güvensizlik aşılamaya müsait, toplumsal bir paranoyaya sebep olunmaktadır. Bu hususta sözkonusu afiş eylemi, Aşağı Saksonya Eyaleti’nin tartışmalı „aşırılar kontrol listesi“ne tüy dikmiştir.

  5. Sürekli tek yanlı olarak sürdürülen şiddeti, varsayıma dayalı şiddet yanlılığını, güvenlik politikalarını ve İslam’ı anlatmaya yönelik çabalar, maalesef sadece toplumda yanlış algıların yerleşmesine sebep olmaktadır. Bunlar, iyi niyetle ve problemleri çözmek maksadıyla da yapılsa, daha ziyade kendisine yardım edilmek istenenlere karşı tehlikeli varsayımların ve önyargıların yaygınlaşmasına yol açmaktadır. Yapıcı olmayan bu düşünce ve eylem kalıpları, Almanya’da yaşayan müslümanları genel şüpheli konumuna iterek sosyal ve psikolojik baskı altına sokmaktadır. Sivil toplumun ve politikanın bazı birimlerini, bu mekanizmalar hakkında sahip oldukları bilinç ve yaptıkları aleni eleştirilerinden dolayı da alkışlanmaya değer bulmaktayız.

  6. Müslüman çatı örgütleri ve bağlı müslüman cemaatler, çoğulcu, çok dinli ve çok etnik kökenli hayatın tabii parçalarıdırlar. Bu duruş ve bu özgüvenle, anayasaya bağlı olmak veya olmamak gibi dışarıdan dayatılan düşüncelere temkinli yaklaşmaya gerek duymaksızın, kamuoyu oluşturmak, eleştiride bulunmak ve teklifler yapmak durumunda olduğumuza inanıyoruz. Çünkü ancak bu şekilde sorumluluklarımızı yerine getirebilir ve kapsamlı beklentilere cevap verebiliriz. Aynı şekilde İslam’a ve bu dine göre yaşayan insanlara yönelik algıların da sadece medya, politika ve aşırı gruplar ile onların çıkarları tarafından belirlenemeyeceği bilinmelidir. Topyekün uzlaşma sağlayabilmek için, toplumsal ve sosyolojik temelde yapıcı ve geniş çerçeveli bir hamleye ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çabada müslüman kuruluşlar ve düşünürler merkezi bir rol üstleneceklerdir. Ancak, salt güvenlik odaklı bakış açısı ile bu sonuca ulaşmak imkansızdır.

  7. İnsanlığa ve topluma barış getirmekle mükellef dinlerin ve öğretilerinin, sosyal veya politik amaçlara, ideolojilere veya şiddetin legalleştirilmesine alet edilmesi kabul edilemez. Bu tutumumuzu önemle ve açıkça vurguluyoruz. İttifak, dayanışma, karşılıklı anlayış, sevgi ve saygı, insan ve toplum varlığının vazgeçilmez prensiplerinden, toplumun ve aynı zamanda İslam’ın temel dayanaklarındadır. Burada ortaya konulan sebeplerden dolayı sözkonusu „kayıp (aranıyor) kampanyası“nın desteklenmesi mümkün değildir. Bu kampanyanın toplumsal zararı, varsayılan faydasından daha fazladır. Bu toplumun sorumluluk sahibi, dindar ve sosyal aktörleri olarak, Federal İçişleri Bakanlığı’nı sözkonusu „zanlı arama eylemi“ni durdurmaya çağırıyouz.Dini ve sivil üyeler olarak bu „işbirliğine“ bakış açımız ve yaklaşımımız, toplumun gerçeklerinden ortaya çıkan bir yaklaşımdır. Çalışmalarımızın hedefi, farklılıkları ile bireylerin ve toplumun birlikte hareket edebilecekleri toplumsal bir temel ve toplumsal bir çerçeve meydana getirmektir. Dayanışma toplumu şeklinde ortaya çıkacak bu toplumsal birlik, saf güvenlik politikası yaklaşımı ve kriminel metodlarla sağlanamaz. Verimli katkılarımızın, endişelerimizin ve beklentilerimizin ne içerik ne de süreçlerde dikkate alınmadığı bir ortak çalışma, başından beri zorlukları beraberinde getirmiştir.

    Müslümanların ihtiyaç ve zorunlulukları bakanlık düzeyinde dikkate alınmadığı, verimli katkı, teklif ve eleştirilerine yer verilmediği sürece, bu „işbirliği“ bu şartlarda kabul edilemez. Konuyla ilgili yazımız en kısa zamanda Federal İçişleri Bakanlığı’na gönderilecektir.

    Bağlayıcı, kesinleşmiş, oylama, onaylama ve işbirliği, süreçleri tespit edilmediği sürece, „Güvenlik İşbirliği İnisiyatifi“nin saygınlığı, gelişigüzel tavırlar nedeniyle zedelenmektedir. Bu durum devam ettiği sürece aşağıda imzası bulunan çatı örgütleri olarak „işbirliğimizi“ donduracağımızı bildiririz.
DITIB    
Diyanet İşleri 
Türk İslam Birliği
VIKZ
İslam Kültür 
Merkezleri Birliği
ZMD
Almanya Müslümanları 
Merkez Konseyi
IGBD
Islamische Gemeinschaft der
Bosniaken in Deutschland e.V.